13 Mayıs 2014 te Soma’da yaşanan ve 21. yüzyılın en büyük maden kazası olarak nitelendirilen iş cinayetinde 301 madencimizin yaşamını yitirmesinin üzerinden iki yıl geçti. Çok büyük acılara yol açan maden faciasında, maden kazalarını “fıtrat” a bağlayanlar bir sorumluluk almaktan özenle kaçındılar.
Ölümlü iş kazalarında Dünya’da üçüncü, Avrupa’da birinci olan ülkemizde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin verilerine göre AKP iktidarları döneminde 17 binden fazla emekçimiz iş kazalarında yaşamını yitirmiştir.
AKP döneminde denetimsizlik, güvencesizlik, taşeronlaşma, sendikasızlaştırma çalışma yaşamının temel özelliklerini oluşturmuştur.
İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği denetimlerini hakkıyla yapmayanlar, gerekli önlemlerin alınmasını sağlamayanlar, yaptıkları açıklamalarda iş kazalarında devletin sorumluluğunu unutup işçilerin sorumluluğunu öne çıkarma gayreti içerisinde.
En acı maden kazası olarak Dünya madencilik tarihine geçen Soma Faciasından sonra her türlü önlemin alınacağını açıklayanlar bu amaçla yaptıkları mevzuat değişikliğini daha yürürlüğe girmeden uygulamasını ertelemişlerdir. Üstelik bu mevzuat değişikliğinde sendikaların, meslek odalarının ve üniversitelerin görüşlerini almaya gerek bile duymamışlardır.
Yine AKP, bütün karşı çıkmalara, itirazlara rağmen kiralık işçilik gibi iş kazalarının artmasına yol açacak kölelik düzenlemesini de yapmaktan geri durmamıştır.
Yaşanan acılar dinmeden, işçi sağlığı ve iş güvenliği standartlarını yükseltmek yerine daha da aşağılara çeken bu tür uygulamalar Soma’dan hiçbir şekilde ders alınmadığının açık bir göstergesidir. AKP hükümetinin bu tutumu emekçilerimizi, sendikalarımızı ve halkımızı endişelendirmektedir.
Soma’da yitirdiğimiz maden emekçileri arasında Savaştepe’li, İvrindi’li, Dursunbey’li, Kepsut’lu çok sayıda hemşerimiz de var.
Onlar da diğer madencilerimiz gibi alınmayan önlemlerin, yapılmayan denetimlerin kurbanı oldular.
Soma Faciasının ikinci yıldönümünde yaşamını yitiren 301 madencimizi saygıyla anıyor, iş kazalarında ölümlerin kader olmayacağı bir Türkiye’de bir daha bu tür acıların yaşanmamasını diliyorum.
Bir önceki yazımız olan İDO AVŞA SEFERLERİNE NE ZAMAN BAŞLIYOR? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
Yorumlar kapalı.