Cep telefonu ile konuşmaya başlanıldığı andan itibaren elektromanyetik radyasyon baş çevresinde yoğunlaşmaya başlıyor.
Cep telefonunun başa yaklaştırıldığı her milimetrede radyasyona maruz kalma seviyesinin %10 arttığını belirten uzmanlar, cep telefonu ile uzun süre konuşan kişilerin ciddi oranda risk altında olduğunun altını çiziyor. Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği (İngilizce) Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Çerezci, cep telefonları ve baz istasyonlarının yaydığı radyasyon ve etkilerine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Cep telefonları masum değil
“Dünya sağlık örgütü cep telefonu ve baz istasyonlarının kullandığı RF frekanslı radyasyonu ‘2B sınıflı kanserojen’ olarak web sayfasında duyurmaktadır. Hiçbir cep telefonunun ve baz istasyonun bu bakımdan masum olduğu söylenemez” diyen Prof. Dr. Osman Çerezci, “Güvenlik standartlarının da yüzde yüz güvenli olmayacağı bilinmektedir. Bazı ülkeler, mevcut limitlerin çok altında sınır değerleri (Örneğin; İsviçre) uygulayarak halkını elektromanyetik kirlilikten korumaya çalışmaktadır” şeklinde konuştu.
Reklamlar, toplumu elektromanyetik kirliliğe itiyor
“Tüketim toplumu olmak için sürekli yapılan reklamlar aslında arka planda insanları elektromanyetik kirlilik isimli bir çorbanın kazanına itmektedir” diyen Prof. Dr. Osman Çerezci, “Su dolu kabın içine havlu sokulunca nasıl ki havlu suyu emerse, çevremizde de elektromanyetik radyasyon varsa, aynı şekilde vücudumuz da elektromanyetik radyasyonu emer. Elektrikle çalışan bedenimizin her bir hücresi, çevresindeki elektromanyetik dalgalara duyarlı bir anten özelliğinde olması dolayısıyla hücrelerimiz elektromanyetik kirlilikten olumsuz yönde etkilenir. Literatürde, radyasyona düşük dozlarda fakat uzun süreli maruz kalınması halinde; baş ağrısı, migren, beyin hücrelerinin ölümü, hafıza kaybı gibi birçok olumsuzluklardan bahsedilmektedir. Nilüfer Belediyesi tarafından ücretsiz dağıtılan ”EMA (Elektromanyetik Alan) Kirliliği” kitabımızda bu konuda daha geniş açıklamalar yapılmıştır.
Geleceğin çevre sorunu: Elektromanyetik kirlilik!
Prof. Dr. Osman Çerezci, “‘Nasıl korunabiliriz’ sorusu çok yönlü ele alınabilir. Biz, Üsküdar Üniversitesi olarak okullarla yapmış olduğumuz proje faaliyetlerinde ve verdiğimiz seminerlerde gençlerimizi, ‘Teknolojiyi Doğru Kullanalım’ parolası ile bilinçlendirmeye gayret ediyoruz” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Baz istasyonları ve cep telefonları kaynaklı elektromanyetik kirlilik, geleceğin en önemli çevre sorunlarından birisi olacaktır. Ülke olarak bu konuda daha duyarlı tedbirler alınmalıdır. Cep telefonu ile haberleşmesi çok güzel; fakat bunun sonucunda çevremizde bulunan baz istasyonlarının daha hızlı iletişim sağlamak için daha çok elektromanyetik radyasyon gönderdiğinin farkında mıyız? Acaba kaçımız evimizin içindeki radyasyon seviyesinden haberdarız?
Elektromanyetik radyasyona maruz kalınınca vücudumuzun en çok etkileneceği; beynimiz, gözümüz ve işitme organımız cep telefonu fiyatı ile mukayese edilebilir mi ? Elektromanyetik kirliliği Çevre ve Sağlık Bakanlığı tarafından mercek altına almalı ve bizim gibi bağımsız ölçüm ve araştırma yapan bilim odaklarının çalışmaları desteklenmelidir. Elektromanyetik kirliliğe karşı önlem almada lider ülke olmalıyız.”
Bir önceki yazımız olan Aç Karnına Tuzlu Su İçmenin İnanılmaz Faydaları başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
Yorumlar kapalı.