Gazeteci Mustafa Yamaner Erdek’te tarihi ve turistik yerleri tanıtmak için belgesel film çekimine başladı.
Erdek Tarihi
Erdek Kapıdağ yarımadası’ nın güney eteklerinde antik adı Mysia olan bölgenin sınırları içindedir. Ünlü coğrafyacı Strabon, Kapıdağ’ ın ( Arktonesos ) eskiden aslında bir ada olduğundan ve iki köprü ile ana kara’ bağlandığından söz eder. M.Ö. 1200’ lerden sonra bir Trak boyu olan Dolion’lar tarafından ele geçirilen yöreye eskiden Dolionis denilmiştir. Yöredeki en önemli antik yerleşim merkezi olan Kyzikos (Belkız), ele geçen Geç Geometrik Dönem seramik eserlerinden anlaşıldığına göre, M.Ö. 7. yy’ ın ilk yarısında Miletos’ luların kurduğu, antik Propontis bölgesinin en eski İonkentlerinden biriydi. Kapıdağ Yarımadası, kenti ve yaklaşık 200 gemi barındırabilen doğal iki limanını sert kuzey rüzgarlarından koruyordu. Geniş ve verimli toprakları ile etki alanı Pergamon’a kadar uzanan Kyzikos, Marmara Denizi kıyılarından, güneye uzanan yolların başlangıç noktasındaki konumuyla zamanla büyük bir gelişme göstererek ün yaptı. Ayrıca dönemin en tanınmış paraları olan, altın ve gümüş alışımından yapılan ve Kzikene adıyla anılan sikkeleri ile de ünlü bir sanat merkeziydi. M.Ö. 6. yy sonlarında Darius zamanında Pers egemenliğine girdi. M.Ö. 334’te Büyükİskenderin eline geçti ise de onun ölümünden sonra bağımsızlığına kavuşan kent Pergamon Krallığı ile ilişkilerini geliştirdi. Roma döneminde de özerkliğini koruyan Kyzikos en parlak yaşantısını bu dönemde sürdürdü. Olympos’un 13. tanrısı olarak ilan edilen İmp. Hadrianus adına, Geç Roma Döneminde yaptırılan büyük Zeus Tapınağı buraya
Metropolis–Neokoros ünvanını kazandırdı. Konstantinapolis’ in ( İstanbul ) Bizans’ ın başkenti olması üzerine önemini yitirmeye başlayan Kyzikos, M.S. 943 ve 1063 yıllarındaki depremler ve yangınlardan etkilenerek büyük ölçüde yıkıldı ve kent halkı bu günkü Erdek’ in bulınduğu yerdekiArtake’ ye göçtü. Özellikle selçukluların, 14. yy başlarında da Karasioğullarının yönetimine giren Erdek, Orhan Gazi zamanında Osmanlı topraklarına katıldı. Kent ve çevresindeki antik yerleşim kalıntılarında kazı çalışmaları, 1952-53 ve 1957 yıllarında Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal tarafından başlatılmıştır. Ünlü Hadrian tapınağından günümüze sadece, Halen mağara olarak adlandırılan bölgede görülen temel kalıntılara ulaşabilmiştir. Yöredeki kazılardan ele geçen bazı buluntular şu anda İstanbul Arkeoloji Müzesi ve bir kısmı Erdek Açıkhava Müzesi’nde sergilenmektedir.
Kapıdağ yarımadası eskiden kıyıya çok yakın bir ada iken, zamanla dar ve alçak bir Kıstak ( tombolo ) ile karaya bağlanarak bir yarımadaya dönüşmüştür. Yarımadanın karayla bağlantısını sağlayan bu kıstak yağışlı dönemlerde bataklığa dönüşür ve Belkız Bataklığı ( Belkız Tombolosu ) olarak adlandırılır. Erdek ve Kapıdağ Yarımadası kıyıları, çevre adaları, denizi, birbirinden güzel doğal kumsalları, eşsiz tabiat güzelliği ve tarihi yapıları ile Marmara bölgesinin yoğun bir tatil yöresidir ve ayrıca şaraplık olarak üretilen üzümleri, sofralık zeytini ve balıkçılığı ile ünlüdür. Zeytinliklerle kaplı yörede güzel kumsalları ve ve yeşil görünümlü kıyılarıyla Erdek kenti ve karşısında Zeytinliada ileApostol Mesiresi, Kyzikos harabeleri , Seyitgazi Tepesi, Narlı Köyü kıyıları ve yarımada çevresine dağılmış olan Marmara Adası, Paşalimanı Adası, Avşa ( Türkeli ) Adası ve Ekinlik Adası, Erdek Körfez’ inin önemli turistik bölgeleridir. Karayolu ile İstanbul – Bursa üzerinden yaklaşık 339 km, veya Balıkesir – Susurluk üzerinden 119 km sonra Erdeğe ulaşılır. Bunun dışında yaz-kış İstanbul – Bandırma arasında ve özellikle yazın İstanbul – Marmara – Avşa arasında düzenli olarak sürdürülen feribot ve deniz otobüsü seferleriyle de bölgeye ulaşım sağlanır. Erdek’ ten Marmara ve Avşa Adalarına hergün feribot bağlantısı vardır.
Bir önceki yazımız olan Gestaş Avşa Adası Erdek Feribot Seferleri 2024 başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
Yorumlar kapalı.