1896 yılında ilk defa bir İngiliz doktor tarafından tanımlanan Disleksi için daha sonra farklı tanımlar yapılmıştır. İngiliz Doktor W. P. Morgen doğuştan kelime körlüğü olarak tanımlarken, diğer yapılan çalışmalarda okuma heceleme ve yazma becerilerinde nörolojik kökenli farklılık olarak tanımlanmaktadır.
Çocukların yaşıtlarına ve zekalarına kıyasla okuma, okuduğunu anlama ve anlatma becerisinin beklenenin altında olması durumu kısaca okuma ve anlama bozukluğuna verilen genel isimdir.
Özgül öğrenme güçlüğü olarak ta tanımlanan disleksi, çocuğun doğumu ile başlayıp öğrenme, algılama kişinin hayatı boyunca devam eden bir gelişim sorunudur. Konuşma gelişimi başta olmak üzere; dilin kullanımı, okuma, yazma ve matematiksel işlemlerde öğrenme güçlüğü çekme ve yaşıtlarına göre daha zor öğrenme olarak çocuklarda kendini gösterir.
Çocuklarda disleksi, eğitim hayatında başarıyı olumsuz etkilerken aynı zamanda akademik başarıyı değil gündelik yaşamı ve sosyal ilişkileri de olumsuz etkiler. Çocukların benliğini etkileyen bu sendrom yaşam boyu devam ederek mesleki yaşamları da etkileyen önemli bir durumdur.
Her ne kadar zeka düzeyi yaşıtlarıyla uyumlu olsa yada yaşıtlarının üstünde olsa da, bu sendromun görüldüğü çocuklar okuma, yazma, anlama, dinleme ve kendilerini ifade etmede yaşıtlarıyla aynı performansı sergileyemezler. Bu alanlarda yaşıtlarından geride kalan çocukların akademik başarıları da düşmektedir.
Özgül öğrenme güçlüğü belirtileri ilk olarak algılayamama ile ortaya çıkar. Çocuk yavaş okumakla birlikte yanlış okur ve okuduğunu anlayamaz. Anlatılmak istenen olayları ve olaylar arasında ilişki kurmakta zorlanılırken; heceleri atlayarak okuma, sıklıkla yazım ve imla hatası yapma, zihinden işlem yapamama, parmak hesabı yapma, neden – sonuç ilişkisi kuramama özgül öğrenme güçlüğü belirtileri arasında sayılmaktadır.
Yaşanan bu sorun çocuğun akademik başarısını düşürme yanında gündelik yaşamı da doğrudan etkiler. Zeka ile ilgili olmayan bu problem, birden fazla belirti ile görülebildiği gibi bir tek belirti ile de görülebilmektedir.
Çocuktan bekleneni verememe olarak ta tanımlanan disleksi belirtisi daha çok doğru okuyamama, okuma hızı ve okuduğunu anlayamama olarak kendini gösterir. Bu belirtiler okuma yanında; yazarken harfleri birbirine karıştırma, rakamları ters yazma, renkleri karıştırma, sağı solu ayırt edememe, okula gitmek istememe şeklinde de olabilmektedir.
Bir önceki yazımız olan Aç Karnına Tuzlu Su İçmenin İnanılmaz Faydaları başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
Yorumlar kapalı.