Kış aylarının en sevilen sebzelerinden biri bal kabağı. Faydalarından daha fazla yararlanmak istiyorsanız, tatlı olarak değil ana yemeklerinizde tüketmeniz ise uzmanların önerileri arasında.
Süper besin olarak adlandırılan bal kabağının faydaları şu şekilde sıralanabilir:
– C vitamini bakımından zengindir. C vitamini vücudu mikroplara, patojenlere karşı savunan beyaz kan hücrelerinin üretimini uyararak vücut savunmasına destek olur. 1 porsiyon Balkabağı (100 gr) yetişkin bir bireyin günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 35’ini karşılar.
– İyi bir lif kaynağı olan bal kabağı, hem kalp hem de bağırsak sağlığı açısından büyük önem taşır. Yarım fincan bal kabağı 3 gramın üzerinde lif içerir. Yüksek oranda lif tüketimi kolesterol seviyesinin düşmesine dolayısıyla kalp sağlığının korunmasında; bağırsak hareketliliğinin düzenlenmesi ile de kolon kanseri riskinde azalmada büyük bir role sahiptir. Lif tüketiminin artması ile tokluk süresi uzar.
– Hem Alfa hem de beta karoten miktarı hiçbir sebzede olmadığı kadar balkabağında yüksektir. Karoten içeriği yüksek besinlerle beslenmenin kanserle savaşmada önemli rolü bulunmaktadır. Özellikle mide, prostat ve lenfomalara karşı karotenlerin koruyucu olduğu düşünülmektedir.
– Cildinizin yaz aylarındaki gibi ışıldamasında büyük bir destekçidir. İçeriğinde yüksek miktarda bulunan karotenoidler diyet yağı ile birlikte tüketildiğinde ciltte pigmentasyona neden olduğu için cildin daha canlı görünmesini sağlar.
– C vitamini ile kolajen üretimini destekleyerek cildin daha genç görünmesine yardımcı olur.
– Sağlığa sayısız faydası bulunan Omega 3’ün bal kabağında da mevcut olduğu unutulmamalıdır.
– İçeriğindeki kalsiyum, manganez, magnezyum, bakır, demir ve fosfor ile kemik dokularındaki hasarın iyileştirilmesine, kemik gelişimine destek olur.
– Potasyum bakımından da oldukça zengin olan bu süper besin kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur. Potasyum; kan damarları ve arterlerin gevşemesini sağladığı için kalpteki stres azalır ve kan basıncı düşer. Ayrıca potasyum; hücre ve dokulardaki sıvı dengesinin düzenlemesini de sağlar.
– B1, B3, B6, Pantotenik asit gibi birçok vitamini; folik asit, fosfor, demir gibi minerali yapısında bulunduran bal kabağına bu kış beslenmenizde mutlaka yer açın. İçeriğindeki vitamin-minerallerle hem bağışıklık sisteminizi güçlendirin, hem metabolizmanızı hızlandırın hem de sağlıklı bir cilde sahip olun.
– Balkabağı, alerjik reaksiyonların önlenmesine yardımcı olur. Astım, alerji gibi hastalıkların temelinde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi yer alırken, antioksidan kapasitesi yüksek vitamin ve mineraller önem kazanıyor. Antioksidan kapasitesi en yüksek vitaminlerden biri olan beta karotenlerin ise en yüksek oranda bulunduğu besinlerden bir tanesi balkabağı. Yarım su bardağı kadar balkabağında günlük ihtiyacın 2 katı kadar vitamin A bulunuyor.
– Soğuk kış günlerinde kurumaya başlayan cildin yenilenmesini balkabağının içeriğinde bulunan antioksidan mineraller ve A vitamini destekliyor. Peeling olarak dahi birçok maskenin içeriğinde bulunan balkabağı özellikle çorba olarak tüketildiğinde cildin nem kazanmasına destek oluyor.
– Posadan oldukça zengin bir kaynak olduğundan püresi veya çorbası uzun süre tok kalmanızı sağlarken; bağırsak tembelliği yaşayan kişilerde bağırsakların yeniden hareket kazanmasına yardımcı oluyor. Özellikle bebeklerde kabızlık şikayeti olduğu dönemde 6-8. aydan itibaren püre ya da çorba olarak tüketilebileceği gibi yulaf ilavesi ile posadan daha zengin hale getirilebilir.
– Balkabağının içeriğinde bulunan ksantin adlı bileşen ultraviyole ışığın göz tarafından süzülmesine yardımcı olurken bu durum ileri yaşlarda görülebilecek gözde doku harabiyeti ve katarakt probleminin önüne geçiyor. İçeriğinde bulunan A vitamini ayrıca gece ve alacakaranlıkta gözün ışığa uyumunu sağlayarak görüş kabiliyeti kazandırıyor.
– 100 gramında sadece 26 kalori bulunan balkabağının posadan oldukça zengin olması uzun süre tokluk sağlıyor, gereksiz enerji alımının önüne geçiyor ve kilo verme sürecinde destek oluyor.
Balkabağı pişirmenin püf noktaları
– Vitamin ve mineral değerlerini kaybetmemesi ve daha faydalı olabilmesi açısından kabuğunu tüketeceğiniz zaman soyun ve doğrayın. Bu şekilde besinsel değerlerinin kaybı önleniyor.
– Tüketilmeden önce de çok fazla ve uzun süreli ısıya maruz bırakılmayın. Fırında veya buharda kısa sürelerde pişirin. Bu şekilde vitamin ve mineral kayıpları en az seviyeye indirilebiliyor.
– Tatlısını yaparken, sağlığa zararı kesin olarak kanıtlanmış rafine şekerden kaçının. Onun yerine pekmez ya da bal kullanarak tatlandırabilirsiniz.
– Bal ve pekmezi, balkabağını pişirdikten sonra üzerine ilave etmeniz daha sağlıklı.
Bir önceki yazımız olan İDO AVŞA ADASI SEFERLERİNE BAŞLADI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
Yorumlar kapalı.