Bandırma Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cemal Atabey, Cumhuriyet Meydanındaki demokrasi nöbetinde yaptığı konuşmada “ halkının % 99’u Müslüman olan bir ülkede hainin biri hepimizi Allah ile aldatabildi.” Dedi.
Cemal Atabey, 13 gündür halk ile beraber basın mensuplarında nöbette olduklarını belirterek “ Hepimiz yorgunuz ancak hiçbirimiz yılgın değiliz. 15 Temmuz gecesi ordunun içine sızmış hainler halk iradesine rağmen devleti ele geçirmeye çalışmışlardır. Bu vatan hainliğidir. Böylesine kalkışmalara karşı çıkmak vatanseverliktir Siyasi düşüncelerimiz farklı olsa da laik, demokrat ve sosyal hukuk devletine sahip çıkmak her Türk vatandaşının görevidir.
Bizi geri kalmış Müslüman ülkelerden farklı kılan ve emperyal devletlerin hedef tahtasına oturtan de Türkiye’nin laik hukuk devleti olmasıdır. Bizlere böyle bir Cumhuriyet bırakan ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’e ne kadar teşekkür etsek azdır. Şunu herkes iyi anlamalıdır ki 15 Temmuz darbe girişimi Ak Parti hükümetine değil çoğulcu demokrasiye yapılmış bir saldırıdır.
Ne yazık ki, din tüccarları yüce dinimizi kullanarak uzun yıllardan bu zehirlediği hainlerle devletin içine sızmayı başarmışlar. Onlara bu fırsatı veren hepimiz özeleştiri yamak zorundayız. Halkının % 99’u Müslüman olan bir ülkede kendine hoca diyen bir hain bizleri Kuran-ı Kerim ile aldatabiliyorsa bu bizim Kuran-ı Kerim’den ne kadar ne kadar uzak kaldığımızın göstergesidir.
“ Onlara bozgun çıkarmayın denildiğinde, biz ancak ıslah edilicileriz derler. Şunu bilin ki onlar bozguncuların ta kendileridir. “ ayeti orada dururken bir Müslüman nasıl bozguncu olabilir ki? Hepimize rehber olması gereken yüce kitabımızı kat kat bezlere sararak duvarlara astık. Sadece ölülerimize Yasini Şerif okumak için elimize aldık. Kuran-ı Kerimi okuyarak ama anlayarak okumak gerekiyor diyen Hocalara lanetler okuduk. Ama Türkçe meallari kabul etmeyenlere ise alkış tuttuk. Sonrada kendine Hoca Efendi diyen bir hain bizleri Kuran-ı Kerim ile aldatarak binlerce Müslümanların kanına girdi.
Şimdi tüm bu yaşananlardan ders çıkararak toplumsal barışı sağlamak zorundayız. Bu noktada erbaşların serbest bırakılması, balyoz davasında yargılanan subayların tekrar göreve döndürülmeleri çok olumlu adımlardı. Ben darbe de istemiyorum, dikta da istemiyorum. Düşüncenin suç olmadığı, herkesin ibadetlerini rahatça yapabildikleri bir ülkede yaşamak istiyorum.
Ülkeleri için yaralananlara acil şifalar, şahadet şerbetini içen şehitlerimize Allah’tan rahmet ailelerine başsağlığı diliyorum. “ dedi.
Bir önceki yazımız olan Balıkesir Yılda 500 Bin Adet Aşılı Ceviz Fidanı İhraç Ediyor başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
Yorumlar kapalı.